Üniversitemizde, Unesco tarafından 2012 yılında ilan edilen “18 Aralık Dünya Arapça Günü” İslami İlimler Fakültesi organizasyonuyla Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda kutlandı.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Sezgin, İslami ilimler Fakültesi dekanı Prof. Dr. Ömer Faruk Ertuğrul, programa online olarak bağlanan El-Ezher Üniversitesi Arap Dili bölüm başkanı Prof. Dr. Ahmed İd Abdulfettah, akademisyenler ile öğrencilerin katılımıyla gerçekleşen program İstiklal marşı, saygı duruşu İslami İlimler Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Abdullah Okul’un Kur’ân-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Açılış konuşması için kürsüye gelen İslami İlimler Fakültesi dekan yardımcısı Doç. Dr. Fuat İstemi Arapçanın en çok konuşulan 5. Dil olduğunu, din dili olması hasebiyle küresel bir dil haline geldiğini ve binlerce yıllık ilmî birikimin taşıyıcısı olduğunu belirti.  İstemi ayrıca Kur’an’ın farklı ayetlerinde de belirtildiği üzere Kur’an’ın Arapça indirilmiş olmasından ötürü İmam Şâfiî gibi kimi fakihlerin dini anlama ve yaşama noktasında Arapça öğrenmeye dair vurguda bulunduklarını ifade etti.

Programa El-Ezher Üniversitesinden online katılım gösteren Prof. Dr. Ahmed İd Abdülfettah, Kur'an-ı Kerim'in, Arapça üstündeki faziletlerden birinin kendi topluluğunun bireyleriyle sınırlı kalan ve bir milletin ihtiyaçlarını ifade etmekle münhasır olan yerel bir dili, bütün insanları kuşatan evrensel bir dile dönüştürmesi olduğunu söyledi. “Allah, ‘Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz’ (Hicr 15/9) ayeti ile kurânın korunması ile Arap dilini de koruyacağı ahdinde bulunmuştur.” İfadesini kaydeden Abdülfettah, günümüzde ümmetin yaşadığı krizin bir dil, kelimelerin veya üslupların krizi olmadığını; bilakis zayıflamış bir milletin ve bu dili konuşanların krizi olduğunu belirtti. Onun ifadesi ile Arap dili, hiçbir zaman zayıflamamış; kendi topluluğunun gereksinimlerini karşılamada asla aciz olmamıştır. Zayıflık,  bu dilin evlatlarındadır. ayrıca Kendi dilinde (Arap dilinde) ihmalkâr davranışlar sergileyen bir toplum, başkalarının tahakkümü altında var olmaya mahkûm olduklarını söyleyen Abdulfettah şunları kaydetti: “Anlamları ifade etmede en düzgün ve diğer diller arasında (Kur'an'ın bu dille vahyedilmesi nedeniyle) en faziletli kabul edilen Arap diline sahip İslam'ın evlatları, nasıl olur da boyunduruk altında yaşamaya rıza gösterirler?”

Arap Dili ve Belegatı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Hasan Akreş’in Arapça şiir sunumundan sonra dört gruptan oluşan öğrencilerin katıldığı Arapça bilgi yarışması düzenlendi. Yarışmayı kazanan öğrencilere plaketlerini Prof. Dr. Necmettin Sezgin, yarışmaya katılan tüm öğrencilere ise katılım belgelerini Prof. Dr. Ömer Faruk Ertuğrul takdim etti.



Öğrencilerin Şiir ve Arapça ezgileriyle devam eden programın kapanış konuşmasında Dilmer müdür yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Mekin Meçin şunları kaydetti: İnsanların, dillerin ve renklerin birer sembol veya ayet olduğunu belirterek Arapça'nın İslâm medeniyet tarihindeki sembolik gücüne işaret etti. Kısa süren konuşmasının devamında İslam'ın altın çağlarında Arapça'nın bilim tarihî açısından sahip olduğu gücü vurguladı.