16
Aralık
2022
Üniversitemizde Genç Anne Babaların Dijital Ebeveynlik Farkındalığını Geliştirme Projesi Tanıtım Toplantısı Gerçekleştirildi

Erasmus + Gençlik Programı 2022/R1 Ana Eylem 1 - Bireylerin Öğrenme Hareketliliği KA154-Gençlik Katılımı Proje Başvuruları kapsamında destek almaya hak kazanan “Genç Anne-Babaların Dijital Ebeveynlik Farkındalığını Geliştirme Projesi”nin tanıtım toplantısı üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştirildi. 15 Aralık 2022 tarihinde Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen toplantıya Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, Vali Yardımcısı İbrahim Güneş, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, ilimizin ve üniversitemizin yöneticileri, akademik ve idari personel, ilimizde görev yapan öğretmenler ile öğrenciler katıldı.



Manap: “Farklı Disiplinlerdeki Uzmanlar Dijital Ebeveynlik Üzerinde Önemli Çalışmalar Yürütmeye Başladı”
Tanıtım toplantısında proje hakkında detaylı bilgiler veren Proje Yürütücüsü Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Manap, farklı disiplinlerdeki uzmanların üzerinde çalışmalar yaptığı dijital ebeveynliğin, son yıllarda medya ve iletişim, bilişim teknolojileri, psikolojik danışma ve rehberlik, psikoloji ve çocuk gelişimi alanlarında sıkça kullanılmaya başlandığını belirtti. Dijital ebeveynlik kavramının bir beceri, farkındalık ve anne-baba rolü olarak anlaşıldığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Manap, projenin önleme ve müdahale yaklaşımı ile 30 yaş altı anne-babalar, anne-baba adayları, yeni evli çiftler ve evlenme adayı gençlere yönelik hazırlandığını kaydetti. Elde edilen bilimsel bulgulardan yola çıkılarak yaygın öğretim metotları ile farkındalığın arttırılması ve yaygınlaştırılması amacı ile 2021 yılında projenin yazılmaya başladığını ifade eden Manap, “Otuz yaş üstü anne-babaları da göz ardı etmeyen ve yaş sınırı olmayan, bilimsel araştırma boyutu olan bir TÜBİTAK projesi de hazırladık” dedi. Projenin gelişim süreci, amaçları ve çalışma takvimi hakkında da bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Manap, projede emeği geçen herkese teşekkür etti.



Rektör Demir: “Problemli Teknoloji Kullanımının Fizyolojik Açıdan Obeziteye, Uykusuzluk ve Fiziksel Problemlere Yol Açtığı Da Bilimsel Çalışmalarla Kanıtlanmıştır”
Proje Tanıtım Toplantısında konuşan Rektör Demir, dijital ebeveynlik becerilerinin yüksek olmasının yaşam kalitesini arttıracağını ve sorumlulukların yerine getirildiği güçlü aile ilişkilerini oluşturacağını söyledi. İyi bir dijital ebeveyn sayesinde çocukların gelişim dönemlerinin her aşamasını verimli bir şekilde geçirebileceğine dikkat çeken Rektör Demir, çocuk ve gençlerin dijital ortamlarda geçirdikleri sürelerle ilişkili olarak duygusal ve davranışsal problemlerin ortaya çıktığını dile getirirken, psikososyal açıdan da kişiler arası ilişkilerde güçlük, siber zorbalık, utangaçlık, depresyon, sosyal izolasyon, yalnızlık, akademik başarısızlık gibi problemlerin de beraberinde geldiğini belirtti. Bu projenin gerçekleştirilecek olmasının önemli bir soruna dikkat çekeceğini kaydeden Rektör Demir, “Problemli teknoloji kullanımının fizyolojik açıdan obeziteye, uykusuzluk ve fiziksel problemlere yol açtığı da bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır” dedi.



Rektör Demir: “Bu Proje Kültürel Değerlerimizi Zenginleştirmesi Açısından Önemli Bir Boşluğu Dolduracak”
Üniversitemizin yürüteceği bu projenin dijital ebeveynlik rollerine ilişkin anne-babalara ve gençlere rehberlik etmesi açısından büyük önem arz ettiğini dile getiren Rektör Demir, dijital koşulların ebeveynlere çocuklarını dijital ortamlarda da bilme, anlama sorumluluğunu yüklediğini, ebeveynlerin sorumluluk alanına ilişkin bir çerçeve belirlemek zorunda kaldıklarını, bu bağlamda Batman Üniversitesinin öncülüğünde yürütülecek olan bu projenin ulusal düzeyde toplumsal katkıları olacağını kaydetti. Rektör Demir, “Dijital ebeveynlik farkındalığına ilişkin üniversitemizin yürüteceği bu projenin; bizi millet olarak yüzyıllardır ayakta tutan aile kültürümüzün, gelenek ve göreneklerimizin bu teknolojik dönüşüm sürecinde zarar görmemesi ve kültürel değerlerimizi zenginleştirmesi açısından önemli bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyim” dedi.

Güneş: “Vatandaşlarımızın Bütüncül Yapısına Aykırı Bir Teknoloji ve Sosyal Medya Kullanımı Toplum İçin Büyük Bir Zehirdir”
Programda bir konuşma yapan Vali Yardımcısı İbrahim Güneş, bir üniversitenin atması gereken adımların bu tür projelerin üretilmesi ve hayata geçirilmesi olduğunu belirterek “Öğrencilerimizin hayatın gerçeklerini şimdiden görmelerinin ve öğrenmelerinin önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Türkiye Yüzyılı’nın nitelikli ve kapsamlı bir şekilde oluşturulabilmesi için teknolojinin en etkin şeklide kullanılmasının şart olduğunu vurgulayan Güneş, teknolojiyi kullanırken milli ve manevi değerlerimizden yoksun, insan haklarına aykırı, vatandaşlarımızın ve insanlarımızın bütüncül yapısına aykırı bir teknoloji ve sosyal medya kullanımının toplum için büyük bir zehir olacağının altını çizdi.



Yılmaz: “Teknolojinin İmkânlarından Hem Yararlanıyoruz Hem De Yaralanıyoruz”
Programda son olarak bir konuşma yapan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, teknolojinin imkânlarından hem yararlandığımızı hem de yaralandığımızı dile getirdi. Bilinçli ebeveyn ve bilinçli teknoloji kullanımının öneminden bahseden Bakan Yardımcısı Yılmaz, bugün geldiğimiz noktada insanlar arasında imkânlar artmasına rağmen iletişim arızalarının da ortaya çıkmaya başladığını kaydetti. İnsanların bulundukları mekânlarda başka dünyalarla irtibat kurarken en yakınındaki insanlarla iletişim kurmadıklarına dikkat çeken Yılmaz sözlerine şu şekilde devam etti: “Hayatımızdaki kazanımlarımıza çok dikkat etmemiz gerekir. Hangi noktada olursa olsun en büyük kazanım, temiz bir geçmiş bırakabilmektir. Temiz geçmiş bırakmak, her anını temiz yaşayabilmektir. Onun için üniversite çağındaki gençlerimize tavsiyem, arkadaşlarınızla ve çevrenizle olan iletişiminizi kurarken samimi, güler yüzlü, çözüm odaklı olun. Çünkü bu durum sizin için temiz bir geçmişi beraberinde getirecektir. İçerisinde bulunduğunuz bu ortam, sizi hayata hazırlayan bir süreçtir. Bireyler hayata yalnızca derslerle ve kitaplarla hazırlanmaz. Akademik alanda çalışmalarımızı yaparken sosyal hayattan koptuğumuzda ya da sosyal hayatta çalışmalarımızı yaparken akademik hayattan koptuğumuzda bir takım problemlerle karşılaşıyoruz. Bu nedenle hayata hazırlanırken dengeyi iyi kurmalı, hayatın getirilerinden faydalanabilmeliyiz.”



Yılmaz: “İnsan Kaynağı ve Güven Hayattaki En Güzel Sermayelerdir”
İnsan kaynağı ve güvenin hayattaki en güzel sermayeler olduğunu anlatan Bakan Yardımcısı Yılmaz, bu iki sermayeye sahip olunduğunda farklı imkânlara da erişilebileceğini dile getirdi. Üniversite hayatı boyunca sosyal ve kültürel ortamlar sayesinde elde edilen kazanımların da bu sermayelerle birleştiğinde bireylerin geleceğe güçlü bir şekilde hazırlanacağını anlatan Yılmaz, öğrencilerin üniversite hayatı boyunca geleceğe yönelik projeler üretmeleri tavsiyesinde bulundu.

Konuşmaların ardından Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İdris Demir’in, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz’a plaket takdim etmesi ve hatıra fotoğrafının çekilmesi ile program sona erdi.