08
Kasım
2022
Üniversitemiz Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminin Bugünü ve Yarını Sempozyumuna Ev Sahipliği Yapıyor

Ulusal ve uluslararası birçok önemli çalışmaya ev sahipliği yapan Üniversitemizde, Dil Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinin öncülüğünde Türk Dil Kurumunun, Yunus Emre Enstitüsünün ve Batman Belediyesinin iş birliğiyle düzenlenen “Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminin Bugünü ve Yarını Sempozyumu” başladı. 7 Kasım 2022 tarihinde Merkez Kampüs Konferans Salonunda başlayan sempozyumun açış programına, Vali Ekrem Canalp, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Cumhuriyet Başsavcısı Murat Şahingöz, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Fatih Yıldırım, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Adem Taşkın, ilimizin ve üniversitemizin yöneticileri, üniversitemizden ve Türkiye’nin farklı üniversitelerinden akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı.



Dr. Öğr. Üyesi Aşan: “Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi, İlerlemeye ve Gelişmeye Çok Açık Bir Alan”
Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından düzenlenen müzik dinletisinin ardından sempozyumun açış konuşmasını yapan Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Fen-Edebiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Güneş Ekmekçi Aşan, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminin Türk kültürünün yaygınlaşması ve yaşatılması açısından büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Türkiye üzerinde yoğunlaşan göç dalgasının, uluslararası öğrenci hareketliliğinin, siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmelerin Türkçenin öğretimini stratejik bir konuma getirdiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Aşan, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminin, ilerlemeye ve gelişmeye çok açık bir alan olmakla beraber her geçen gün yapılan çalışmalar sayesinde büyük bir gelişme gösterdiğini belirtti. Konunun üniversiteler ve ilgili kurum-kuruluşlar tarafından bilimsel-akademik seviyede ele alınıp araştırıldığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Aşan,  Batman Üniversitesi olarak böyle kutsal bir göreve katkı sunmaktan gurur duyduklarını söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Aşan, sempozyuma katkılarından dolayı Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İdris Demir’e ve sempozyumda bildirilerini sunacak tüm araştırmacılara teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.



Rektör Demir: “Geçmişte ve Günümüzde Dil Politikalarının Önemli Bir Ayağını Dil Eğitimi ve Öğretimi Oluşturuyor”
Programın açışında konuşan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, dilin doğası gereği bir iklim içerisinde var olan ve vücut bulduğu bu iklim içerisinde gelişerek varlığını devam ettiren en temel sosyolojik olgu olduğunu, dili var ederek geliştirip güçlü kılan bu iklimin ise kültürden meydana geldiğini belirtti. Türk dilinin kendi doğal iklimi ve mecrasında, tarihî derinlik ve coğrafi genişlik açısından kadim bir medeniyet dili olarak varlığını her dönemde muhafaza ettiğinin altını çizen Rektör Demir, farklı tarihî dönem ve coğrafyalarda çeşitli kültürlerle karşılaşarak daha da zenginleşen Türk dilinin, etki ve kullanım sahası olarak Çin Seddi’nden Adriyatik’e kadar geniş bir coğrafyanın dili olduğunu kaydetti. İçinde bulunduğumuz zaman diliminin daha derin ve geniş çaplı stratejilerle donatılmış dil ve kültür politikalarını gerekli kıldığını vurgulayan Rektör Demir, geçmişte ve günümüzde dil politikalarının önemli bir ayağını ise dil eğitiminin ve öğretiminin oluşturduğunu söyledi.



Rektör Demir: “Türkçe, Orta Asya’dan Avrupa İçlerine Kadar Dünyada Yaklaşık 250 Milyon İnsan Tarafından Konuşuluyor
Türkçenin, Orta Asya’dan Avrupa içlerine kadar dünyada yaklaşık 250 milyon insan tarafından konuşulan bir dil olduğunu dile getiren Rektör Demir, günümüzde teknolojik gelişmelere bağlı olarak bilginin hızlı bir biçimde paylaşılmasıyla yabancı dil öğrenimi ve öğretiminin bir ihtiyaç olmaktan çıkarak zorunluluk hâline dönüştüğünü söyledi. Yakın coğrafyalarda gelişen sosyo-politik gelişmelerde Türkiye’nin, tarihin kendisine biçtiği misyon gereği hep sıcak dost elini uzatan ülke konumunda olduğunu ifade eden Rektör Demir, bu sıcak dost elinin daha uzun vadeli olabilmesinde ise dil öğretiminin merkezi rol oynadığını, Batman Üniversitesinin de bu sıcak dost elini ve gönüllü dil seferberliğini sürekli ve etkin kılabilmek için “Dünya Dili Türkçe” anlayışıyla 2021 yılını milat olarak aldığını dile getirdi. 



Rektör Demir: “Amacımız Hem Yabancılara Türkçe Öğretmek Hem de Sahada Yapılan Çalışmaların Merkezi Olmaktır”
İzlerine beş bin yıl öncesine kadar rastlanan Türk dilinin öğretimi noktasında atılacak her adımın üniversitemiz, şehrimiz ve ülkemiz adına atılmış büyük bir adım olduğunu belirten Rektör Demir konuşmasına şu şekilde devam etti: “Batman Üniversitesi, bünyesinde bulunan DİLMER aracılığıyla Türkçenin öğretimi faaliyetleri kapsamında farklı dil ve kültürden pek çok öğrenciye ev sahipliği yapmakta, Türk dili ve kültürünün yaygınlaşmasının yanı sıra toplumlar arası kültürel alış-verişin yaşanmasına da katkı sunmaktadır. Amacımız mevcut imkânlar dâhilinde hem Türkiye’de yabancılara Türkçe öğretimi sahasında yapılan çalışmalara eşlik etmek hem de bölgede bu sahada yapılan çalışmaların bir merkezi olmaktır. Bu yolda bize yarenlik eden; Türkçenin bilim, sanat, edebiyat ve öğretim dili olarak gelişmesini, her alanda doğru kullanılmasını sağlayan, Türkçeyi değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek için gayret gösteren göz bebeği kurumumuz Türk Dil Kurumuna, yurt dışında kurduğu merkezlerde yabancılara Türkçe öğretiminin yanı sıra ülkemizin tanıtımı amacıyla kültürel ve sanatsal faaliyetler gösteren ve bilimsel çalışmalara destek veren Yunus Emre Enstitüsüne, bugüne kadar üniversite olarak attığımız adımlarda bizden desteğini esirgemeyen ve ana paydaşımız olan Batman Belediyesine teşekkürlerimizi sunarız.”



Prof. Dr. Ateş: “Türkçenin Öğrenilmesini Diğer Kurumlar ile Beraber Destekliyoruz”
Sempozyumun açış programına çevrimiçi bağlanan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Suriye güvenlik bölgelerinden tutun Balkan devletlerine kadar Türkçeyi yeniden yabancı bir dil olarak öğrettiklerini belirterek Yunus Emre Enstitüsünün felsefesinin bulundukları coğrafyalarda hayata gelen canlılar ile beraber kendi hikâyelerini bildirmek olduğunu ifade etti. “Dil bir kalıp olsa da önemli olan içeriktir.” diyen Prof. Dr. Ateş, Türkçenin öğrenilmesini diğer kurumlar ile beraber desteklediklerini, Türkiye’deki sınavların, Türkçe derslerinin nitelikli yapılması için bu tür sempozyumların önemine inandıklarını kaydetti.



Prof. Dr. Gülsevin: “Türkçe Uzak Doğu’dan Balkanlar’a Birçok Kültürü Etkilemiştir”
Sempozyumda konuşan Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, yabancılara Türkçe öğretiminin özellikle Yunus Emre Enstitüsü tarafından yurt dışında da yürütülen faaliyetlerin de katkılarıyla en önemli istihdam alanlarından biri haline geldiğini söyledi. Türk’ün bir etnik unsurdan ve ırktan daha fazla bir anlama sahip olduğunu ve bütün bir milleti kapsadığını belirten Prof. Dr. Gülsevin, Türkçenin Uzak Doğu’dan Balkanlar’a birçok kültürü etkilediğinin altını çizdi. Türkçeyi öğrenme isteğinin Dünya çapında ilk sıralarda olduğunun altını çizen Prof. Dr. Gülsevin, Kaşgarlı Mahmut tarafından 11. yüzyılda yazılan Dîvân-ü Lugâti't-Türk eserinin Araplara Türkçeyi öğretmek için yazıldığını dolayısıyla yabancılara Türkçe öğretimin çok eski bir tarihe sahip olduğuna dikkat çekti. Eserin sadece Türkçeyi öğretmek için değil Kırgızları, Uygurları, Oğuzları; Türk kültürünü, atasözlerini, giyim kuşamını, örf ve adetlerini de anlatan muazzam bir eser olduğunu ifade eden Gülsevin,  Osmanlı Devleti zamanında da ticaret amaçlı yabancı dil okullarının açıldığını ve kitaplar bastırıldığını hatırlattı.  Yabancılara Türkçe öğretiminin yaygınlaştırılmasının önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gülsevin, bu önemli sempozyuma ev sahipliği yaptıkları için Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İdris Demir’e teşekkür etti.



Vali Canalp: “Dil Öğrenme, Okuma, Yazma, Konuşma ve Dinleme Üzerine Kuruludur”
Sempozyumda konuşan Batman Valisi Ekrem Canalp, 2020 yılında Edirne Valisi olduğu dönemde Avrupa’dan akın akın Türkiye’ye gelen ve iyi Türkçe konuşamayan gurbetçilere Türkçe öğretmek için telefonlara indirilebilen “Gel Konuşalım” uygulamasını geliştirdiklerini ve uygulama sayesinde gurbetçilerin Türkçe öğrenimini hızlandırdıklarını vurguladı. Dil öğrenmenin 4 ayaktan oluştuğunu belirten Vali Canalp, bu ayakların okuma, yazma, konuşma ve dinleme üzerine kurulduğunu, bu unsurları bir araya getirenlerin daha kolay dil öğreneceklerini ifade etti. Türkçeyi korumanın bize büyük bir miras olduğunu vurgulayan Vali Canalp, sempozyumun düzenlenmesinde emeği olan herkese teşekkür etti.
Sempozyum, Vali Canalp ve Rektör Demir’in Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin’e hediye takdim etmeleri ve hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından farklı oturumlardaki bildirilerin sunulmasıyla devam etti.