28
Aralık
2022
Üniversitemizde Çağımızda Mevlana’yı Yeniden Okumak Konulu Konferans Düzenlendi

Öğrencilerinin kişisel gelişimlerinin ve akademik ilerlemelerinin yanında temel değerlerin kazanılmasında onlara rehberlik etmek amacıyla birçok akademisyenin ağırlandığı üniversitemizde İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz’ın katıldığı “Çağımızda Mevlana'yı Yeniden Okumak” konulu bir konferans düzenlendi. 27 Aralık 2022 tarihinde Üniversitemiz Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen programa, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, Batman İl Müftüsü Nihat Kök, üniversitemiz yöneticileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.


 
Rektör Demir: “Mevlâna 13. Yüzyılın Karanlığından Bir Yıldız Gibi Parlayarak Çağlar Ötesini Aydınlatan Işıktır”
Konferansın açış konuşmasını yapan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, Mevlana’nın çok bilinen yedi öğütünü hatırlatarak bu yedi öğüt yerine getirildiği takdirde tüm insanlığın derdinin kalmayacağını belirtti. Mevlâna ve Yunus Emre gibi bütün insanlığa örnek olacak şahsiyetlerin ve onların düşüncelerinin çocuklara, gençlere yeterince öğretilemediğine dikkat çeken Rektör Demir, “Çocuklarımıza, gençlerimize bu toprakların yetiştirdiği bu büyük insanların devamı ve torunu olduklarının şuurunu veremiyoruz. Oysaki Mevlâna 13. yüzyılın karanlığından bir yıldız gibi parlayarak çağlar ötesini aydınlatan ışıktır” dedi. Rektör Demir, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Mevlâna’nın düşüncelerinin özünü insan sevgisi ve insana verdiği değer oluşturmaktadır. Mevlana, insanı sevmenin evreni ve yaratanı sevmekle aynı şey olduğunu savunmaktadır. Mevlana’ya göre bilgi, kişinin kendisini ve yaratanını tanıması için bir araçtan başka bir şey değildir.”


 
Rektör Demir: “Mevlâna Sevginin, Barışın, Kardeşliğin, Hoşgörünün Sembolüdür”
Mevlâna’nın eserlerinin İngilizce başta olmak üzere tüm dünyanın dillerine tercüme edildiğini söyleyen Rektör Demir, insanlığın onun düşüncelerine ihtiyaç duyduğunu, insanlığın manevi boşluklarını doldurmak için Mevlâna’yı kendine rehber edindiklerini anlattı. Mevlana’nın tarihsel dönemine de değinen Rektör Demir, “Onun düşünceleri hiçbir zamana ve coğrafyaya sığmayacak kadar gerçeğin özünü anlatır. İnsanın en zor zamanlarında onun elini tutar” dedi.
Mevlâna’nın fikir ve sanat yönünü de anlatan Rektör Demir sözlerine şu ifadelerle devam etti: “İnsan yaratılmışların en şereflisidir düsturuyla her dilden, her dinden, her renkten insanı kucaklayan Hz. Mevlâna sevginin, barışın, kardeşliğin, hoşgörünün sembolüdür. Mevlevilik tamamen sevgi ve hoşgörü üzerine kurulmuş bir müessesedir. Hazreti Mevlâna, yaratana gönül veren, bütün dünyadaki yaratıkları yaratandan ötürü sevmeyi ve bizlere sevgiden söz etmeyi öğreten bir aşk piridir. Mevlâna, cihana sığmayan hudutsuz bir varlıktır. Güzeli, doğruyu, iyiyi, aşkı, hakikati arayanlara müjdeler veren lâhudî sestir. Zulmette kalanlara teselli sunan Rahmani sedadır. Ayrılıktan inleyenlere şifa bahşeden devalı nefestir. İnsana insanı öğretendir. O, bir veli hüviyetiyle gönüller coşturmuş, bir pir, bir mürşid olan insan aklını nur ile yıkamış, akıl ve gönülleri kirden ve ikilikten kurtarmış ve temizlemiştir.”
 
Yılmaz: “Mevlana, İnsanların Gönül Dünyasına Sevgiyi, Aşkı, Muhabbeti ve Ümidi Koyan Gönüller Sultanıdır”
Rektör Demir’in ardından konferansını veren İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Mevlana’nın Anadolu’nun çok ağır istilalarla dolu olduğu bir dönemde batıdan Haçlı istilalarıyla, doğudan Moğol istilasıyla, içerden ise Selçuklu taht kavgalarıyla ümitsizliğe evrildiği zamanda insanların gönül dünyalarına çıkış yolu olarak sevgiyi, aşkı, muhabbeti ve en önemlisi ümidi koyarak onlara çıkış gösteren ve kendisinden sonra Osmanlı çınarının bir filiz olarak doğmasına da imkân sunan çok önemli bir gönüller sultanı olduğunu söyledi. Mevlana’nın en büyük derdinin anlaşılmak olduğuna değinen Yılmaz sözlerine şu şekilde devam etti: “Anlaşılmak kaygısı bütün peygamberlerde, velilerde ve mütefekkirlerde vardır. Mevlana’nın mesnevisine baktığımızda bugüne müstakil, bu günün insanına özel mektuplar yazdığını görüyoruz. Eserlerinin etkisi buradan kaynaklanıyor, insanın gönlüne dokunuyor. İnsanların zaaflarını, hassasiyetlerini, özelliklerini iyi biliyor ve oradan girerek insanlara rehberlik ediyor. Bu günden geri döndüğümüzde ve Mevlana’yı özetlediğimizde insanların, kurumların bir hedeflerinin olması gerektiğini söylüyor.”



Yılmaz: “Mevlana’yı Ölümünün 749. Yıl Dönümünde Rahmetle Anıyorum”
Mevlana’nın insanlara en değerli mesajlarını 12 maddede özetleyen Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, bu mesajları insanların hayatı nasıl yaşaması gerektiğine dair bir bilince sahip olması, insanın kendini tanıyarak insana andını, ahdini hatırlatması, bir yol bilincine sahip olması, gönlü ve kalbi hayatın merkezine alması, ölümü korkulu olmaktan çıkarıp bunu bir şeb-i aruz olarak görmesi, eşit görmeyi öğrenmesi ve ümit aşılaması olduğunu kaydetti. Mevlana’nın bu özellikleri ile Osmanlı’ya da bir vizyon çizdiğini dile getiren Yılmaz, Mevlana’yı ölümünün 749. yıl dönümünde rahmetle andığını belirtti.

Yılmaz: “Mevlana’nın Öğütleri Dünyada da Öne Çıkmıştır”
Mevlana’nın öğütleri ve insanlığa çizdiği yön ile dünyada da öne çıktığını kaydeden Yılmaz, 1999 yılında Time Dergisi tarafından yapılan anket sonucunda Mevlana’nın 20. Asrın Sufi’si olarak seçildiğini ifade etti.  Amerika’da Mevlana’nın mesnevisinden yapılan tercümelerin en çok okunan kitaplar arasında olduğunu da hatırlatan Yılmaz, Mevlana’nın ümit aşılama özelliğiyle de insanlığa önemli bir yol haritası çizdiğini sözlerine ekledi.


 
Program Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İdris Demir’in günün anısına Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz’a hediye takdim etmesi ve katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirmesi ile son buldu.